Oynadığım en güzel oyunlardan birisi. İlk plot twistten sonra heyecanın yükseldiği ve merak duygusunun insanı ele geçirdiği bir oyun. Karakterler güzel yazılmış. Bir tsundere, yandere, dandere vs barındırıyor ve klasik görünümünden bir yerden sonra tamamen kopup bambaşka bir boyut kazanıyor. Eğer ingilizceniz yeterliyse oyunu ingilizce oynamanızı tavsiye ederim; çünkü oyunda ilk oynanışta farkedilmeyen, ancak ikinci oynanışta "vay be aslında çok bariz şekilde olacak olayları söylemiş" diyebileceğiniz bir takım diyaloglar var. (Evet, ikinciye de oynamanızı tavsiye ederim, bu mesajları farketmenin hazzı da başka oluyor) Aynı şekilde şiirlerde de spoilervari mesajlar var. Kelime oyunlarını o kadar güzel yapmışlar ki ilk oynayışta o diyaloglarda bir mesaj olduğunu sezmiyorsunuz bile. Türkçe oynadığınızda bilumum kelime oyunlarını ve mesajları bulabileceğinizi sanmıyorum. (Sayori'nin kendini astığı sabah onu beklemeden okula gittiğimizde Monika'nın "You kind of left her hanging this morning,you know" demesi favorim, çok net şekilde olanı söylediğini ikinci oynayışta farkettim. Aynı şekilde Sayori'nin "I'm gonna keep writing until I die!" diyalogu da buna örnek verilebilir, evet ölene dek yazmayı sürdürdün Sayori, kalbimizdesin.) Görsel bir romandan çok daha fazlası ve bu oyuna ayırdığınız tüm vakte değiyor. Yine de çabuk etkilenen biriyseniz baştaki uyarıları dikkate almanızda ve bu oyunu oynamamanızda fayda var zira bu bir psikolojik korku oyunu, dating sim değil. İki boyutlu, dört çekici anime kızdan oluşan bir oyunun psikolojik korku olamayacağını düşünenler ise Oyunu oyna butonuna basarak bu deneyimi mutlaka yaşamalı.

Oynadığım en güzel oyunlardan birisi. İlk plot twistten sonra heyecanın yükseldiği ve merak duygusunun insanı ele geçirdiği bir oyun. Karakterler güzel yazılmış. Bir tsundere, yandere, dandere vs barındırıyor ve klasik görünümünden bir yerden sonra tamamen kopup bambaşka bir boyut kazanıyor. Eğer ingilizceniz yeterliyse oyunu ingilizce oynamanızı tavsiye ederim; çünkü oyunda ilk oynanışta farkedilmeyen, ancak ikinci oynanışta "vay be aslında çok bariz şekilde olacak olayları söylemiş" diyebileceğiniz bir takım diyaloglar var. (Evet, ikinciye de oynamanızı tavsiye ederim, bu mesajları farketmenin hazzı da başka oluyor) Aynı şekilde şiirlerde de spoilervari mesajlar var. Kelime oyunlarını o kadar güzel yapmışlar ki ilk oynayışta o diyaloglarda bir mesaj olduğunu sezmiyorsunuz bile. Türkçe oynadığınızda bilumum kelime oyunlarını ve mesajları bulabileceğinizi sanmıyorum. [spoiler] (Sayori'nin kendini astığı sabah onu beklemeden okula gittiğimizde Monika'nın "You kind of left her hanging this morning,you know" demesi favorim, çok net şekilde olanı söylediğini ikinci oynayışta farkettim. Aynı şekilde Sayori'nin "I'm gonna keep writing until I die!" diyalogu da buna örnek verilebilir, evet ölene dek yazmayı sürdürdün Sayori, kalbimizdesin.) [/spoiler] Görsel bir romandan çok daha fazlası ve bu oyuna ayırdığınız tüm vakte değiyor. Yine de çabuk etkilenen biriyseniz baştaki uyarıları dikkate almanızda ve bu oyunu oynamamanızda fayda var zira bu bir psikolojik korku oyunu, dating sim değil. İki boyutlu, dört çekici anime kızdan oluşan bir oyunun psikolojik korku olamayacağını düşünenler ise Oyunu oyna butonuna basarak bu deneyimi mutlaka yaşamalı.