106
Products
reviewed
1101
Products
in account

Recent reviews by onurEX.SQX

< 1  2  3 ... 11 >
Showing 1-10 of 106 entries
34 people found this review helpful
122.7 hrs on record (73.0 hrs at review time)
Öncelikle oyunu ilk çıktığında PlayStation 4 üzerinden oynamıştım. Bizlere anlatılan, söylenilen hiçbir şey yoktu. Milyonlarca gezegen vardı fakat boş ve sadece atmosferi vs.. farklıydı. Bize verilen bir hikaye peşinde boş gezegenlerde dolaşıp duruyorduk. Keşif üzerine kurulu oyun acayip boştu diyebilirim. Fakat yıllar sonra gelen güncellemeler firmanın pes etmeyip sürekli güncellemesi ve hiçbir güncellemenin ücretli olmaması gayet güzel. Oyunun son hali tamamıyla bizlere yıllar önce söylenen şeyleri kapsıyor diyebilirim. Düzgün bir "uzay" teması oyunu olmamasının yanında No Man's sky tam oynancak bir oyun diyebilirim. Diğer oyunlara nazaran silah aliyim sıkiyim muhabbeti elbette çok fazla yok.

Oyunumuzda elbette birde hikaye mevcut. Oyunun başlarında çok karışık gelsede oyunda ilerledikçe ve keşfettikçe bazı şeyler rayına oturuyor. Gezgin olarak hafızamızı ve gemimizi kaybetmiş bir şekilde bir gezegende başlıyoruz. Yıldız gemimizi tamir edip bize gelen sinyalleri kovalarken oyunumuzada giriş yapıyoruz. Üç farklı tür olan Gek, Korvax ve Vy'keen adında yabancı tür bulunmakta. Bu kişilerle konuşurken dillerini öğrenmediğimiz için anlayamıyoruz fakat oyunda ilerledikçe dillerini öğrenmeye başlıyoruz. Oyundaki en amacımız galaksinin merkezine gitmek. Oyunda ilerledikçe Artemis diye biriyle karşılaşıyoruz daha doğrusu sinyaliyle karşılaşıyoruz kendisi bir güneş sisteminde sıkıştığı için yardım istemekte ve aslında serüvenimiz burada başlıyor çeşitli portallarla karşılaşıyoruz çeşitli şeyler bize engel olmaya çalışıyor diyebilirim kısacası bu şekilde ilerliyor çeşitli zorluklar karşılaşıyoruz Artemis gibi çeşitli kişilerle karşılaşıyoruz oynayıp görmeniz açıkcası çok daha iyi olur diye düşünüyorum.

Yukarıdada belirttiğim gibi oyun şuanda benim fikrimce tam oynanılcak kıvamda diyebilirim. Dünyaların özelleştirmelerinden tutun yeni gelen build malzemeleri kendi filomuzu kurma gibi bir çok şey eklenmiş. Eskiden build konusunda çok pasif olan oyunumuz şuanda inanılmaz şeyler yapmak mümkün bu tamamen hayal gücünüze dayalıyor. Elbette bir çok şey gibi build yapacağımız şeyleri teknolojilerle açmamız gerekiyor bunlarıda keşfettiğimiz gezegenlerde ve ek görevlerden alabiliyoruz. Build seven biriyseniz şuandaki haliyle harika şeyler yapıcağınıza hiç şüphe yok. Kendi filomuzu kurabiliyoruz artık uzayda sahiplendiğimiz bir uzay gemimiz oluyor aynı şekilde orada da belirli yerlerini dilediğimiz gibi build yapabiliyoruz. Kurduğumuz filolara görev verip karşılığında eşyalar elde edebiliyoruz. Ana hedefimizi keşif olduğu oyunumuzda bu tarz extra uğraştırıcı şeylerin gelmesi gerçekten çok güzel.

En sevdiğim kısım ise oyunda milyarlarca gezegen var ve yıldız geminiz ile dilediğiniz gibi uzayda gezip dilediğiniz gibi gezegenlere kendi isteğinizle girip çıkabiliyorsunuz aynı şekilde gezegenlerdede dilediğiniz gibi uçabilirsiniz bence bu harika bir detay diyebilirim Starfield'de bu mümkün değilde ve çok kısıtlanıyorduk. Başka bir güneş sistemine gideceğimiz zaman uzay sıçrayışı yapıyoruz araya bir sinematik giriyor onun dışında uzay ve gezegenlerde dilediğimiz gibi özgürüz ve hiç bir ara sahne yok bu müthiş bir olay. Aynı şekilde özgür bir şekilde dolaşırken başka bir oyuncuya denk gelmenizde mümkün. Eski oyuna nazaran dünyalar iyice güzelleştirilmiş. Boş olan dünyalar daha iyi yapılmış ve doldurulmuş. Birbirinden farklı gezegenler var diyebilirim üssünüzü kurarken kendinize güzel bir gezegen ararken bile saatlerinizi verebilirsiniz. Dört kişiye kadar grup kurup arkadaşlarınızla oynayabilirsiniz. Uzay anomalisi denilen yerde diğer oyuncuların bulunduğu bir topluluk merkezi diyebiliriz buradan ana görevinizi ve sezonluk görevleri yapıp kendinize uzay gemisinden tutun build eşyalarına kadar çeşitli özelleştirmeler elde edebilirsiniz. İlk oynadığım ile şuan ki oynadığım oyun arasında o kadar fark var ki aklıma gelmeyen bir ton şey var. Keşifin daha çok arttığı ana görevler dışında yan görevlerinde bir okadar bolluğu ve sezonluk görevlerde ise sizi bambaşka bir saveye atıyor diyebilirim istediğiniz zaman geçiş yapabiliyorsunuz. Aynı görevleri bir başka oyuncuyla yapmanız ve karşılaşmanızda mümkün. Karşımızda çok daha güçlü çok daha fazla yapılacak bir No Man's Sky duruyor. Aynı zamanda firmanın sürekli oyunu güncelleyip ve her güncellemede gerçekten büyük şeyleri eklediğinide belirtmek isterim.

Kısaca özetlemek gerekirse oyun şuanda fazlasıyla iyi durumda ve türünde gerçekten çok iddialı bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Eskiye nazaran PvE türünde daha fazla savaş aksiyonu var diyebilirim. Sezonluk görevler olsun bazı gezegenlerdeki saldırgan şeyler olsun saldırabileceğimiz mermi türevleride mevcut. Elbette gelen güncellemelerde kullanacağımız aletler, zırhlar ve çeşit çeşit uzay gemileride keşfedilmeyi ve bulmayıda bekliyor diyebiliriz. Uzayda gezerken anında çıkan uzay savaşları aynı zamanda uzay sıçrayışı yaptığımızda karşımıza çıkan büyük korsan gemileri oyundaki savaşma mekaniğini daha keyifli bir hale getirmiş diyebilirim. Gerek gezegendeki savaşlar gerek uzaydaki savaşlar gayet başarılı özellikle uzaydaki uzay savaşları gerçekten hoşuma gitti. Aklıma gelmeyen gibi No Man's Sky keşfedilmeyi bekliyor diyebilirim birbirinden farklı aksiyon, keşif sizleri bekliyor.
Posted 11 August.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
30 people found this review helpful
1 person found this review funny
0.0 hrs on record
Bu DLC benim için The Witcher 3: Blood and Wine kadar etki bıraktı. Limgrave kadar demişlerdi harita kat kat 3 kat yapmışlar ben başarılı buldum gayet büyük. Keşif yine ön planda her yeri keşfedilmeyi bekliyor. Ana oyuna göre görevler daha basit diyebilirim bir kaç görev harici. Yeni kılıçlar, armorlar genel olarak DLC ile eklenen yeni eşyalar beni tatmin etti diyebilirim hem PvE hem PvP kısmında kullanılacak çok tür olmuş. Harita dizaynına laf yok atmosfer ve haritanın görünüşü muazzam. Bazı yerlerde ana oyundaki gibi bulmacalar gizli girişler gibi yerler mevcut. Yeni eklenen Scadutree Blessing ve Revered Spirit Ash Blessing eklenmiş. Scadutree bizim savunmamızı ve ataklarımızı güçlendirirken Spirit Ash ise Torrent ile Ashlerimizi güçlendiriyor. Kısacası levelden daha çok bunları bulup geliştirmemiz gerekiyor.

Ben DLC'i başarılı buldum zorluğuna laf edenler olmuş zaman zaman zor zaman zaman kolay geldi bana. 2 boss hariç tüm bossları tekte kestim diyebilirim. Ana bosslar olsun opsiyoneller olsun mini bosslar olsun güzeldi. Bazı yerler bulmaca gibi karmakarışık girişleri bulmak için baya bi keşifle uğraşıyorsunuz. Elden Ring seviyorsanız kesinlikle alınıp oynanması gereken bir DLC olmuş. Lore açısındanda bazı şeyleri daha iyi anlamak içinde güzel anlatılmış. İlk oyunda yarım kalan şeylerin cevaplarını bulabiliyoruz. Sanki yine yarıda kalmış gibide bir his veriyor DLC.

Ben kesinlikle öneriyorum DLC ile eklenen yeni büyüler yeni yetenekler gerçekten yeni buildler yapmamızı renklendiriyor. DLC ile birlikte gelen eşyalardan armorlara, büyülere, tüketilebilirlere kadar harika olmuşlar. Boss mücadeleri gerçekten güzel ve zorlayıcı. Baştada dediğim gibi güzelce keşif yaparsanız ve Scadutree bulursanız zorluk oranıda bir o kadar düşüyor. Land of Shadow keşfetmeniz için sizleri bekliyor.
Posted 13 July.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
44 people found this review helpful
3 people found this review funny
2
167.5 hrs on record (4.0 hrs at review time)
Oyunu ilk PlayStation 4 ile yaklaşık 100 saat oynamıştım. Samuray teması benim çok ilgimi çekmişti ve hayranlıkla oynadım. Japon kültürünü, Samurayları o kadar iyi hisettiriyor ki bize gerçekten hayran kalıyorsunuz. Kısaca hikayeden bahsedicek olursak Moğolların Japon adası olan Tsushima adasına saldırmasıyla başlıyor. Oyunda Jin akai karakterini oynuyoruz. Ayakta kalan son Samuray olarak Tsushima adasını Moğollar'dan temizlemeye çalışıp, ailemizin son üyesi olan Şimura Bey'i kurtarmaya çalışıyoruz. Hikaye genel olarak güzel sadece biraz daha uzun mu olsa veya başka şekilde şekillense mi diye düşündürtüyor sadece.

Katana'nın sallayışı rakiplere vuruşu o kadar iyi hisettiriyor ki sanki gerçekten siz sallıyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. Birden farklı duruşlar hepsinin belli başlı rakiplere göre özellikleri var. Her rakibe ayrı bir duruş ile daha fazla hasar veriyorsunuz. oyunda ilerledikçe bir çok oyudna alışık olduğumuz özellik puanı alıp yeni özellikleri açıyoruz. Oyunda ilerledikçe ilerlediğimizi bize hissettiriyor. Baştaki Samurayımız ileride gerçekten çok deneyimki ve gelişmiş bir Samuray olduğunu anlayabiliyorsunuz. Özelliklere gelicek olursak güzel gelişmeler mevcut fakat bunlar çok kısa süre içerisinde fulleyebiliyorsunuz. Bu bir yandan iyi fakat uzun oynama süresi olarak kötü çünkü çok kısa sürede açtığımız için belli bir süre sonra birşey açılmadığında bazı kişiler için sıkıcı bir durum olabilir.

Harita gerçekten muazzam bir görsel sanat. Şuanda'da sürekli her gördüğüm yerde fotoğraf çekiyorum. Harita tasarımı, renk paletleri gerçekten çok güzel ve harita dolu dolu bunu size hissettiriyor. Teması olarak sizi gerçekten içine çeken bir yapım. Japon kültürünü size çok iyi hissettiriyor. Tabiki karakterimizi özelleştirebiliyoruz. Zırhlar olsun, katanamız olsun maskemiz vs.. genel olarak karakterimizin aksesuarlarını değiştirebiliyoruz. Gerçekten çok güzel eşyalarda mevcut. Haritayı keşfederken hiç sıkılmayacağınız, arka plandaki hoş müziklere birbirinden farklı güzellikli manzaralarda kaybedeceksiniz. Bir o kadar da tehlikenin içinde bulacaksınız kendinizi. Aklıma gelmeyen bir çok şeyde var Tsushima adası keşfedilmeyi bekliyor. Büyüleyici atmosferinde kaybolup gideceksiniz.

Kısaca özet geçicek olursak oynanış birazcık Asassin's Creed'i andırıyor diyebiliriz. Genel olarak temasıyla sizi tatmin edecek Katana'nın vuruş hissyatına kadar sizi tatmin edecek, haritanın güzelliklerinden keyif alacağınız bir oyun Ghost of Tsushima.
Posted 16 May. Last edited 16 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
43 people found this review helpful
3 people found this review funny
133.9 hrs on record (27.7 hrs at review time)
İlk oyunumuzda kıyamet sonrası dünyada, robotların nasıl olduğunu anlamaya çalışarak oyunumuza başlıyorduk. Forbidden West'te ise bu merak unsurunu yavaş yavaş hikayeye yaymış diyebiliriz. İlk oyunda dünyanın sonunu getirecek olan HADES'i yok etmiştik. Bu oyunda karşımıza yeniden çıkıyor, onun sinyallerini takip ederken bu seferde dünyayı yok edecek bir vebaya denk geliyoruz. Hikayemiz aslında bu şekilde başlıyor diyebilirim ilk oyuna göre daha akıcı bir ana görev serüveni bizi bekliyor diyebiliriz yada en azından benim için öyleydi. İlk oyuna göre görevleri daha akıcı ve daha aksiyonlu diyebilirim. Ana hikayede ilerlerken GAIA'nın istasyonunu kendimize üs yapılma olayı hoşuma gitti. Oradaki bir takım geliştirmeler yapabiliyoruz. Hikaye hakkında daha fazla konuşmayıp oyun hakkında genel konuşmak istiyorum.

İlk oyunun devasa dünyasının üzerine koyup devam etmişler. Harita çok daha dolu ve yapılacak çok daha fazla şeyler var. Yan görevlerde fena değil diyebilirim. Harita zaten güzel üstüne öyle bir yansıma, gölgelendirme ve grafik yapmışlarki keşfettikçe her an fotoğraf çekmek istiyorsunuz gerçekten görsellik çok daha iyi. İlkel eşyalarımızda bizden yıllarca önde bu makinalarla savaşmak gerçekten keyifli. İlk oyuna göre savaş mekaniği olarak çok fazla büyük değişikler yok ufak tefek şeyleri iyileştirmişler diyebilirim. Makine çeşitlilikleri güzel yeni eklenen makinalarda bunu güzel hale getiriyor. Yine her levelde yeni yeteneklerimizi vereceğimiz alanımız mevcut. Bu sefer biraz daha yeteneklerimiz geliştirilmiş. Eşya çeşitliliği gayet iyi ilk oyundaki gibi geliştirmeler için belirli makine parçaları ve vahşi doğa hayvanlarının parçaları gerekiyor.

Her makinenin zayıflığı olduğu kadar bir okadarda dayanıklılığıda mevcut. Focus'tan taratarak neye zayıflığı var ise ona göre saldırıyoruz ilk oyundada tabi bu vardı. Belli noktalara tutabileceğimiz kancamız mevcut. Bu oyunda bir çok noktaya tırmanabiliyoruz ilk oyunda sadece belirli alana tırmanabilirken Forbidden West'te bunu geliştirmişler. İlk oyunda en nefret ettiğim ve beni neredeyse soğutan şeylerden bir tanesi çantamızın dolması ve eşya toplayamamız olmuştu. Bu oyunda bu sorunu çözüp topladığımız fazla eşyalar keşfettiğimiz üslerde bize ait sandıkta depolanıyor. Harita gerçekten çok daha iyi ve grafiklerle daha öncede bahsettiğim gibi manzaranın tadına doyamıyorsunuz. Bir çok yeni ekipman bu oyunda bize ekleniyor ana görevde ilerledikçe bunlar bize veriliyor ve görev dışındada açık dünyada kullanacağımız yerler oluyor.

Lafı çok fazla uzatmadan ilk oyunun üstüne her şekilde koyup çok daha iyi bir hale getirmişler. Dünyası ve grafikleri o kadar güzelde saatlerce dolaşabilirsiniz. Atmosfer bir harika. Loot sistemini ilk oyuna göre düzeltip çok daha harika bir hale getirmişler. Makinelerde elde ettiğimiz parçalar her zamanki gibi önemli. Yine tüccarlardan parçaları alabiliyor, yeni eşyalar satın alabiliyoruz. Yeteneklerden yukarıda bahsettim fakat makinelerin efendisi kısmında açtığımız yeteneklerden savaşması için çok daha güçlü makineleri kullanabiliyoruz ve bazılarına binebiliyoruz. İlk oyunu sevdiyseniz Forbidden West'i çok daha fazla seviceğinizi düşünüyorum.
Posted 22 April. Last edited 23 April.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
23 people found this review helpful
2 people found this review funny
158.5 hrs on record (112.9 hrs at review time)
Oyunda Aloy karakterini oynuyoruz. Kabileden sürülmüş Rost tarafından bulunan bebeğin kabile analarına götürülüp bir isim verilmesine tanık oluyoruz. Kimsesiz olduğumuz için ve aynı şekilde Rost'ta sürgün olup tek başına yaşadığı için bizim için bir baba rolü oluyor diyebiliriz. Bize hayatta kalmayı avlanmayı, savunmayı hayatta kalmaya dair herşeyi öğretiyor. Şans eseri girdiğimiz bir mağara bir antik kalıntıların olduğu yerde hologramlar buluyoruz. Bu hologramları görmemizi sağlayan ve dünyaya başka bir gözle görmemizi sağlayan focus ile tanışıyoruz. Genç bir kız olduğumuzda kabilelere kabul edilmemiz için bir yarışma yapılılıyor. Bu yarışmada düzenlenen bir pusuda herkesi kaybediyoruz. Rost bizi kurtarmak için kendini feda ediyor. Hem intikam hemde geçmişimize dair sırları öğrenmek için yola koyuluyoruz. Kısacası hikaye bu şekilde başlıyor.

Oyunu ilk PlayStation 4'de oynamıştım. PC'de tabiki çok daha iyi görünüyor grafikler müthiş. Robotlardan tenekelerden oluşan bu dünyada hayatta kalmaya çalışıyoruz. Harita dizaynları güzel görsel olarak atmosfer olarak başarılı diyebilirim. Gezerken ve keşfettikçe doğanın tadını çıkarabiliyorsunuz. Her level atladığımızda neredeyse her oyundan alışık olduğumuz skill öğrenme muhabbetine erişim sağlıyoruz buda bizi her level atladığımızda dahada güçlü yapıyor. Düşman çeşitliliği güzel robotların yanı sıra kabilelerlede savaş içerisindeyiz. Yeterince silah çeşitliliği zırh, ekipmanlar mevcut. Birbirinden farklı özelliklere sahip bu ekipmanlarla kendimizi dahada güçlendiriyoruz.

Horizon Zero Dawn beni hiç sıkmadı gayet sürükleyici grafikleriyle, oynanışıyla bizi tatmin ediyor.Robotlarla olan savaşlar gayet akıcı. Vuruş hissiyatı güzel düşmanlarımızın hassas noktalarından vurduğumuzda daha fazla hasar verebiliyoruz. Her düşmanın dayanıklı olduğu kadar zayıflıklarıda mevcut bunuda focus kullanarak görebiliyoruz. Kısaca özetlemek gerekirse Horizon Zero Dawn sizi tatmin edebilecek güzel bir açık dünyası olan farklı bir deneyim sunuyor.
Posted 4 April.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
48 people found this review helpful
5 people found this review funny
172.2 hrs on record (4.0 hrs at review time)
Şu saate kadar çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Oynadıkça oyun dahada açılıyor yeni eşyalar keşfediyorsunuz. Seçmiş olduğunuz sınıfların türevleri açılıyor ve size daha farklı oynanış sunuyor. Açık dünyasını biraz keşfettim ve gerçekten dolu diyebilirim CAPCOM keşfederken boş kalmayasın diye sürekli birşeyler koymuş bu bazı kişilerin canını sıkabilir belki. En basit görünen yaratık bile gerçekten güçlü oyun dört kişiye göre ayarlanmış gerçekten. Yanınıza oluşturduğunuz pawnınızı alıp 2 tanede başka oyuncuların oluşturmuş olduğu pawnlardan 2 tane kiralıyorsunuz ve yolculuğa dört kişi ile çıkıyorsunuz. Dilediğiniz stretejiye göre dilediğiniz klası seçiyorsunuz kimisi ücretsiz kimisi belirli ücret karşılığında alıyorsunuz. Yanınızdaki dostlarınızın zırhlarına, silahlarına envanter düzenine kadar kontrol edebiliyorsunuz. Kendi pawnınızın skillerinide ayarlıyabilmeniz mümkün.

Level atladıkça karakterimiz dahada güçleniyor can gibi kuvvetr gibi büyü savunma vs.. tarzı özelliklerimiz güçleniyor. İlerledikçe yeni skiller yeni sınıflar açılıyor ve kendimize bir oynanış belirliyoruz. Ben büyücü açtım ve gerçekten şu saate kadar çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Haritada dolaşırken dinlenmediğinizde can barınız az kalıyor ve kamp kiti yoksa dolduramıyorsunuz bir tek burada biraz zorlandım diyebilirim. İksir varsada henüz ben karşılaşmadım. Şehirlerde marketlerden eşyalar satın alıp özelleştirebiliyorsunuz. Oyunda para kasmak kolay bazıları fast travele laf atmış fakat para kolay kasıldığı için Ferrystone rahatça alabiliyorsunuz. Oyun bize sürekli keşfet demiş çünkü sağda solda sürekli saklanmış hazineler olabiliyor bunların dışındada mağaralarda var elbette.

Keşfettiğim kadar haritasını beğendim. Yaratıkların çeşitliliğide yeterli gördüğüm kadarıylada yeterince zırh, silah gibi eşyalarda epey fazla. Oynadıkça ve geliştikçe dahada keyif verdiğini söyleyebilirim. Yeterince sınıf çeşitliliğide var türünüze uygun olanı seçip oynayabiliyorsunuz. Skill kullanımları güzel animasyonlar hoş diyebilirim. Ben çok FPS sorunu yaşamadım fakat yinede oyunun optimizasyon sorunu olduğu ortada. Gelen güncellemelerle dahada iyi olucağını düşünüyorum. Oynanışı gayet keyifli.
Posted 23 March.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
41 people found this review helpful
5 people found this review funny
307.4 hrs on record (1.5 hrs at review time)
Joel & Ellie
The Last of Us ile PlayStation 3 ile tanışmıştım. Kesinlikle oynadığım en iyi oyundu. Aradan 11 yıl geçti ve hala oynadığım en iyi oyun. Kaç kere bitirdiğimi hatırlayamıyorum ve bu efsaneyi birde PC tarafında tekrar deneyimlemek istedim. Şu zamana kadar üstüne bir oyun tanımıyorum. Hikayesi olsun hikayenin size sunumu olsun grafikleri olsun oynanış karakterlerin yorgunluklarına, konuşmalarına kadar herşey inanılmaz iyi. Bazı oyunlar hayatınızda bir yere sahip olur ya ve oradaki karakterleri özlersiniz işte Joel ve Ellie tam olarak bu şekilde. Oyun içerisindeki Joel ile Ellie'nin birbirlerine karşı duygusu inanılmaz. Bir taraftan bir Baba duygusu bir diğer taraftan bir kız duygusu gerçekten anlatılmaz yaşanır bir hissiyat. Oyunu açar açmaz menüde çalan o müzik o kadar duygulandırdı ki o anki hissiyatımı tarif edemem. Herkesin bakış açısı farklıdır ama hikaye, oynanış genel olarak herşeyiyle The Last of Us gelmiş geçmiş en iyi oyundur. Hikaye çok detaylı değil fakat size sunum şekli inanılmaz bir şekilde iyi. Karakterlerin ara konuşmaları yorgunlukları, duyguları o kadar iyi hissettiriyor ki size. Gerek müzikleri gerek verdiği atmosfer, heyecan sizi oyunun parçası haline getiriyor. Benim için "EFSANE" olarak adlandırdığım bir oyun kendisi. Naughty Dog sen bu işi yapıyorsun.

Mantar adı verilen salgın tüm şehire yayılıyor Joel kızımız Sarah ve kardeşimiz Tommy ile birlikte kaçmaya çalışırken malesefki Sarah'ı kaybettiğimiz o dramatik sahneyi yaşıyoruz. Bu sahnede her oynamamda paramparça oluyorum ve asıl oyunumuz 20 yıl ileriye giderek başlıyor. Çok fazla hikaye hakkında birşey yazmayacağım sadece Ellie'i teslimat bölgesine götürmek için alıyor ve asıl maceramız burada başlıyor. Atmosfer fazlasıyla iyi içinde bulunduğumuz harebeler, evler tasarımları hepsinin birbirinden iyi. Ateş ederken düşündüğümüz merminin hesabını yaptığımız anlar inanılmaz heyecan verici. Yakın dövüş mekaniğide bir haliyle o kadar iyi. Ufak çaplı craft sistemininde bulunduğu çakı, sağlık çantası yakın dövüşü özelliştirdiğimiz bir sistemimiz var. Vuruş hissiyatı o kadar gerçekçi ki sanki siz ateş ediyorsunuz hissiyatını size veriyor. Vurduğunuz düşmanlar tepkileri mermi izleri, yaralar o kadar gerçekçi ki büyüleniyorsunuz. Silahlarımızı geliştirebiliyoruz oyun içinde vidaları toplayarak topladığımız vidalarla geliştirme yapabiliyoruz.

Hikayeli oyun dediğimiz The Last of Us üstüne tanımam. İlk çıktığından oynadığım itibariyle 11 yıl geçmesine rağmen benim için en iyi oyundur. Her sahnesinde büyüleceğiniz zaman zaman film tadında konuşmaların bile muhteşem olduğu zaman zaman gerilim zaman zaman aksiyon zaman zaman duygusallaştığımız bu oyunda herkesin deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum. Joel & Ellie hayatımızda bir yer ediniyor resmen oyun bittiğinde özlüyorsunuz. Genel olarak herşeyiyle mükemmel bir baş yapıt. Oyunun temasına o kadar uyumlu ki haritalar paslı alanlar, dökülen evler bitki örtüsünün kapladığı yeşil alanlar terk edilmiş şehirler yani ne diyebilirim bilmiyorum mükkemmel ötesi. Daha önce hiç deneyimlememiş olanların çok büyük şeyler kaçırdığını düşündüğüm gerçekten bir baş yapıt.
Posted 6 March. Last edited 6 March.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
29 people found this review helpful
3 people found this review funny
218.0 hrs on record (2.9 hrs at review time)
En büyük korsan hazinesi için son macera
Öncelikle şu şekilde başlamak istiyorum bu oyunu oynamadan UNCHARTED 1,2,3 oynama şansınız yok ise en azından hikayelerini okuyun. O kadar bağlantı varki ve diğer üç oyunuda birbirinden mükemmel gerçekten. Hem böylelikle UNCHARTED 4'deki karakterleri daha iyi tanıyor ve çok daha iyi keyif alıyorsunuz. Kaç kere bitirdiğimi hatırlamıyorum PlayStation'un en büyük nimetlerinden bir tanesi. Grafik desen var fakat bu önemli değil oyunun size yaşattığı aksiyon ve hikaye herşeye yeterli. Karakterler arası bağ ve görseller hikaye tadı damağınızda kalıyor. Daha önce defalarca bitirdiğim için bazı sahneler gülüyorum diyaloglar o kadar hoşki atmosfer, ortam herşey bir arada. Hani şey olur ya Akılda kalan karakter olur unutamazsınız bu oyunda öyle oluyor Nathan, Sam, Sullivan ve eşimiz Elena hepsinin bağı mükemmel. Tekrar belirtiyorum bu oyunu oynamadan önce imkanınız varsa diğer üç oyunu oynayın yoksa en azından hikayelerini okuyun veya izleyin.

Hazine avcılığından emekli olmuş, aile babası olan Nathan beklenmedik bir anda hırsızların dünyasına dönmek zorunda kalır. Yıllar önce öldüğünü sanan kardeşi Sam ile birlikte en büyük korsan hazinesini bulmak için yola çıkarlar. Tabi ki Sullivansız bu serüven olmaz. Hazineyi ararken en büyük korsan kolonosi olan Libertalia'yı arayan ekibimiz karlı kaplı dağlara, şehirlere, ormanlara kadar tüm dünyada geçen bir serüvene katılıyor. Bulmacalar olsun gerek atmosfer zengin hikaye o kadar keyifle izliyorsunuz ve oynuyorsunuz ki ağızınız açık kalıyor. Naughty Dog bu işi fazlasıyla iyi biliyor. Karakter dinamikleri hareketleri konuşmalar diyaloglar en ufak karakterin tepkisi müthiş gerçekten. Hikaye konusunda eşi benzeri olmayan bir oyun. Sizde Nathan Drake ile birlikte bu maceraya atılın.

Maceranın ve bulmacaların içinde kaybolacağınız, bol bol aksiyonun olduğu ve her anında görsel ve hikaye olarak karakterlerin bağlılığına kadar büyüleneceksiniz. PlayStationda defalarca tüm serisini oynamış biri olarak tek anlamıyla "MÜKEMMEL" en baştada bahsettiğim gibi diğer üç oyuna hakimseniz UNCHARTED 4'ten çok daha fazla keyif alacağınız düşünüyorum. Çünkü diğer oyunlardan göndermeler eşyalar, parçalar oyuna derinlik katıyor. Diğer üç oyunda bunun kadar kaliteli. Etkisinde kaldığım nadir serilerden bir tanesidir.

Son mirastan'da bahsedecek olursak Nathansız Uncharted'de fena olmuyormuş. Uncharted 4'ten tanımış olduğumuz en büyük düşmanlarımızdan Nadine Ross ve önceki oyunlardan dostumuz olan Chloe Frazer'i konu alıyor. Ganesh'in Altın Fildişi'ni bulmak için Hindistan'a doğru yola koyulan kızlarımız peşinden tehlikeleride getiriyor. Gerçekten Nathansız Uncharted nasıl olur derken fena olmuyormuş hikaye başarılı. Hikayenin ilerisinde tanıdık bir yüzede denk gelmemiz güzel olmuş. Ara oyun niteleğinde Uncharted 4'ten çok daha az oynama süresine sahip güzel bulmacalarıyla ve atmosferiyle gayet başarılı.

Bir Hırsızın Sonu
Posted 25 February. Last edited 4 March.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
71 people found this review helpful
3 people found this review funny
132.2 hrs on record (19.5 hrs at review time)
Gezegenimiz ölümcül uzaylıların saldırısı altında. Rolümüz, görevimiz Helldivers olarak demoraksiyi yayarak gezegenleri temizlemek diyebiliriz. Öncelikle son zamanlarda en keyif aldığım oyunlardan bir tanesi oldu. Ben hergangi bir bug veya başka bir sorunla henüz karşılaşmadım fakat şu saate kadar inanılmaz derecede keyif aldım. Grafikler atmosfer o kadar şahaneki oyun kendini oynatmak için içine çekiyor o kadar güzel. Yani aslında işin içinde Sony var atmosfer ve grafik bakımından kötü olmasına imkan yok elbette. Keşke fiyat konusundada global fiyattan vermeselerdi çok daha iyi olabilirdi.

Oyunumuz görev al gezegeni temizle görevleri bitir şeklinde ilerliyor. Aslında genel olarak görev tipleri birbirine benzer işte şu bosu öldür yumurtaları kır, kuleyi kapat vs.. tarzında ilerliyor sadece ortam gezegenler değişiyor. Açıkcası ben görevleri yaparken hiç sıkılmadım çünkü bunu destekleyici yan şeyler gerçekten inanılmaz iyi. Görevlere giderken random haritada dolaşan npcler zorluk çıkarıyor. Her görevi tamamladığımızda yeni bir zorluk kilidi açılıyor. Gerçekten oyunun zorluğu gayet başarılı diyebiliriz. İsterseniz tek başınıza isterseniz 3 arkadaşınızla (oyun 4 kişilik) dilerseniz random oyuncularla matchmaking eşleşebiliyorsunuz. Hangi gezegene gitmek isterseniz başkalarının lobbylerine veya otomatik eşleştirmeden katılabiliyorsunuz.

Oyunun menüsü bir savaş gemisi diyebiliriz. Oradan level atladıkça gelen paralarla levelimize uygun silahlar, savaş bombaları, savunma taretleri gibi çeşitli şeyleri açabiliyoruz. Bu destek ekipmanlarını ve oyun içindeki görevleri tuş kombinasyonuyla yapıyoruz. WASD tuşlarını kullanarak sağ sol aşağıya yukarı gibi kodu girip aktive ediyoruz. Bazı görevlere girerken gerçekten seçtiğimiz ekipmanlar çok önemli olabiliyor. Oyunda Light, Medium, Heavy armorlar mevcut. Farklı farklı zırhların özellikleride değişiyor elbette. Vuruş hissiyatı güzel bombaların patlaması ortalığın kaousu gerçekten sizi içine sarıyor. Oyunda birde neredeyse her oyunda olan battlepass yani savaş bileti mevcut. 2 tane olan bu battlepas'te birisi ücretsiz diğeride dilerseniz gerçek parayla satın alabilirsiniz veya oynayarak oyun içinden toplayabiliyorsunuz. Aynı şekilde ücretsiz battlepastende her sayfadan 100 para alabiliyorsunuz.

Genel olarak inanılmaz keyif aldığım son zamanlarda 4 kişinin keyif alarak oynayacağınız bir oyun. Görevlere girerken alacağınız ekipmanlar olsun uyumlu silahlar, bombalar olsun ortamı olsun gerçekten çok keyifli bir oyun olmuş. Tek sıkıntısı fiyatın Ülkemizde fazla olması bunun dışında gerçekten güzel iş çıkarılmış.
Posted 17 February. Last edited 18 February.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
27 people found this review helpful
3 people found this review funny
8.2 hrs on record
Arabalar, ortam, müzik, sunset, neon kısacası Retro... huzura kavuşuyorsunuz. Arkanıza yaslanın ve 80'lerin Retronun keyfini çıkarın.
Posted 13 February.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2  3 ... 11 >
Showing 1-10 of 106 entries